DAHA DA MI, ZAMANI DEĞİL?
Şimdi, medeni
davranışı, kent kültürünü sindirmiş bir birey , toplumunda; hayata bakışı,
ilkeli duruşu, yaptıkları, yetenekleri,
mütevaziliğiyle var olur, pohpohlanmayı zül sayarken, memleket sathında görüldüğü üzere,
“kimden ne koparırsam kar “ anlayışında itaatkar, şark
kurnazı da, yer edinmek, kendini yüceltmek hatta oy kapmak için itibar,
prestij kazandıracağını bildiğinden; düşünceleri,
mücadeleleri, dürüstlükleri, “eğilmeyen”
kişilikleriyle yakından uzaktan ilgisi bulunmadığı halde;
aidiyet hissettiği ya da
mensubu olduğu kitlenin, kesimin referans aldığı, kahramanı gördüğü liderlerini,
kanaat önderlerini, düşünürlerini, yazarlarını; yetersizliğini,
yeteneksizliğini, kibrini, küstahlığını, ilkesizliğini, donanımsızlığını kapatma da kullanma
utanmazlığı ve aymazlığında;
misal kendini
sol, sosyal demokrat, devrimci, Kemalist konumlandırıp, başta Gazi Mustafa
Kemal; idealleri, bağımsız Türkiye uğruna; idam sehpalarında, işkencelerde, çatışmalarda, faili meçhullerde hayatından
edilen onca Gezmiş’in, Aslan’ın, İnan’ın, …, Eren’in, Kaynak’ın, Bardakçı’nın, …, Kaypakaya’nın, Aydın’ın, …, Anter’in, Kormaz’ın, …, yetmedi Lenin’in, Che’nin, Karl Marx’ın fotoğraflarını; “İzindeyiz…Yolundayız”
, “Yaşasın Devrim”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” capsleri, #hashtag’leriyle paylaşarak,
profil resmi yaparak;
kendini “tak”, “şak” diye kol kıpırdatmadan kolayca “kuva-yı milliye”ci , “kalpaklı” , “ devrimci”, “Kemalist” , “Sol”cu
ilan eyleyenlere ne demeli ?
Onların,
bulundukları her alanda, her kesim de; ailede,
partide, …, örgütte, …, dernekte, ..., sendikada,
işyerinde; yer edindirilmiş üstünlerin egemenliğine,
hukuksuzluğuna, mafyatik, yağma düzenine
karşı; “devrimci ahlak ve duruş”larını, karakterlerinin bağımsızlığını göstermelerinin,
daha
da mı, zamanı değil?
5.05.2024
Rukiye-Gülsen
FEROĞLU