20 Haziran 2020 Cumartesi

Can KOCATAŞ-Bu yüzden eğik boynum



Bu yüzden eğik boynum














o büyük ve muazzam zamanda unuttum;
kanatlarım çok oldu üşüyor benim...
bu beyaz ıssızlıkta göğsüme düşüyor,
bu yüzden eğik boynum.
bir kuşun anısı kalmış bende, saklı,
bundan gözlerimdeki kayalık,
içimdeki serseri buzullar...
         B.Keskin




Can KOCATAŞ-Hiçbir şey yarama merhem olmasın






Hiçbir şey yarama merhem olmasın














günler öylece kendi kendine geçsin diye
bir camın arkasında durdum
bana dokunmasın hiçbir şey
hiçbir şey yarama merhem olmasın
iyileşecekse hiçbir şeysiz iyileşsin diye
bir camın arkasında durup
akan hayata ve zamana baktım.
                                       B.Keskin







Can KOCATAŞ-dünyanın acısını başkaları da duysun!





dünyanın acısını başkaları da duysun!











şuraya bir cümle koydum.
bırak, acımızı birileri duysun.
hem zaten şiir niye var?
dünyanın acısını başkaları da duysun!
                                   B.KESKİN







Can!Yokluğunun renginde depremler düşer boynuma.







Yokluğunun renginde depremler düşer boynuma.
















Ben hangi kelimeye açsam ağzımı
Ben hangi kelimeyi nereye koysam
Bir sonbahar konaklar sesimde.

Ben hangi kelimeyle girsem akşama
Ben hangi kelimeyle nereye gitsem
Yokluğunun renginde depremler düşer boynuma.


                                B.Keskin








Can KOCATAŞ-“Yaralanan bir şey tekrar iyileşebilir mi?



“Yaralanan bir şey tekrar iyileşebilir mi?










  “Yaralanan bir şey tekrar iyileşebilir mi?
  İyileşen yer İZ kalınca
  Tekrar eskisi (gibi) olunur mu?
  Hayır Ingeborg
  İz bırakmaz insanı.”
 B.Keskin












Can KOCATAŞ -"Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde, çok gücenmiştim hayata



                        "Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde,
                                                  çok gücenmiştim hayata















































"Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde, çok gücenmiştim hayata
kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım,
ölünmüyordu, hatırladım.
ölünmüyoooooorrrrrrrrrrdu"



                            B.Keskin
















Can KOCATAŞ- Yaz! benim evim” artık ”bir kıştı yavrum”


"Yaz! benim evim”  artık ”bir kıştı yavrum”











“Zamanhayatı parçalara ayırıp “parça parça” görmeye başladığımızda,
acı, o yekpâreliği yitirdiğimizde oluşacaktı.
Yaz! benim evim”  artık ”bir kıştı yavrum”
                                               B.Keskin




































Can KOCATAŞ- "Tecellinin içinde ecel durur” yavrum “ görmedin mi?



"Tecellinin içinde ecel durur”  yavrum “ görmedin mi?























Biri…o birisi
O seni hayatından eden O birisi
bir çocuğun mezarına konmuş oyuncaklarını,
rüzgar güllerini
niye toplatır
bilir misin Can!
Çünkü
“tecellinin içinde ecel durur”  yavrum “ görmedin mi?
Adaletin içinde bir zalim oturur”


                           G.Feroğlu












Can KOCATAŞ-ben sabahı ettim içimde sızlayan bir şeyle.




Ben sabahı ettim içimde sızlayan bir şeyle.















"Sen dünya mülkündesin, öyle!
ben sabahı ettim içimde sızlayan bir şeyle.
Sen beni yandın, beni yandın sandın, böyle.
Sen yanmak gör, ben kendimi kül ettim
Sen bu alçaklıkta dur, ben otlara gittim.”
                    

                                       B.Keskin














Can KOCATAŞ- Yüzünü rüzgâra dön yeniden

     Yüzünü rüzgâra dön yeniden














İlerde bir şey yok, gördün
Yüzünü rüzgâra dön yeniden
İyileşen sen değilsin, zaman.


                            B.Keskin














Can KOCATAŞ- Can ! İyileşen zamandır, İnsan iyileşmez.



İyileşen zamandır....  İnsan iyileşmez.









Gelip geçen bir şey iyileşmez.
Bu gece bu hat üzerinde
İyileşen zamandır,
 İnsan iyileşmez.

                                B.Keskin
















Can Kocataş -Ama bitti mevsim"



Bir başka yolcu yok sana











"ama bitti mevsim,

   bir başka yolcu yok sana
   kalbim, anla, bitti mevsim
   bir başka yolcu yok sana."

                              B.Keskin